DELİ SÜLEYMAN!..
Yazıcı kayasının arkasında böğürtlen çiftliği var. Süleyman bu çiftlik köyündendir. Kendisine Hisarlı veya Çiftlikli Süleyman’da derlerdi. Belden yukarısı çıplak gezerdi. Sabahları bir saatlik köyden yaya olarak Sivrihisar’a gelir. Akşamları tekrar kayaların arasından köyüne giderdi.
Bazende hanlarda, hayvan ahırlarında yatardı. Süleyman’ın hisarda anası babası evleride vardı. Vardı ama Sivrihisarlılar onuda yedirir ve geydirirlerdi.
Aklı evvel bir kardeşimizde Süleyman için şu hikâyeyi anlattı.
Bundan 30-35 sene evvel Sivrihisar Askerlik Şubesinde Görevli Şube Reisi yarbay, arkadaşları ile sohbet sırasında, Deli Süleymanı merak edip görmek ister. Karkınlı Ali Ağa’nın hanında yemlikte uzanmış yatarken yanına varırlar. Süleyman uyumaktadır uyandırıp kaldırırlar. Yarbay Süleymana sorar.
Ben kimim der?
Verilen cevap şöyledir. (Çok enteresan)
“Evveliniz bir damla su,
Ahiriniz bir avuç toprak”
yarbay bu cevap karşısında şaşırıp kalır. Bir daha soru soramaz döner giderler.
Ammâ: bâzı kardeşlerimizde derlerki, (bak sende her deliyi veli yaptın) Ben yapmadım yapan yapmış. Bâzı veliler varki, deliliği kendilerine perde ettiler mi katiyen onları kimse anlayamaz. O kardeşlerimizde haklılar bir bakıma.
Deli Süleyman’ın beklenen sonu: Bir kış günü köyüne dönerken soğuktan donarak ölür.
* * *